Orta Doğu'da gerilim tırmanırken, İran'ın gizli nükleer tesisi Fordow, İsrail ve ABD'nin odağında yer alıyor. İsrail'in "Yükselen Aslan" operasyonu kapsamında gerçekleştirdiği saldırılar, Natanz ve İsfahan'ı hedef alırken, yerin 80 metre altında bulunan Fordow, en zorlu hedef olarak öne çıkıyor.
Fordow Neden Bu Kadar Önemli?
Fordow Nükleer Tesisi, İran'ın nükleer programının en gizli ve güvenli parçası olarak biliniyor. 2009'da varlığı ortaya çıktığında büyük yankı uyandıran tesis, gelişmiş IR-6 santrifüjleri ile yüksek saflıkta uranyum üretiyor. Bu durum, İran'ın nükleer silah üretimini hızlandırması endişesini artırıyor. Netanyahu, Fordow'un İran'ın nükleer silah üretiminin son aşaması olduğunu belirtirken, uzmanlar da bu tesiste üretilen uranyumun, nükleer silah için gerekli olan yüzde 90 saflık seviyesine çok yakın olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, tesisin stratejik önemi tartışılmaz. Tesisteki çalışmalar, uluslararası endişeleri artırıyor ve bölgesel istikrarsızlığı tetikleyebiliyor. Bölgesel dengelerin ve küresel güvenliğin önemli ölçüde değişmesine neden olabilecek bir gelişme olarak kabul ediliyor.
İsrail Neden ABD Desteğine İhtiyaç Duyuyor?
Fordow'un derinliği ve yer altındaki konumu, klasik hava saldırılarına karşı neredeyse dokunulmaz hale getiriyor. Tesisin çevresinde konuşlandırılan Rus yapımı S-300 hava savunma sistemleri de ek bir koruma sağlıyor. Bu nedenle, İsrail, Fordow'u hedef alabilmek için ABD'nin "bunker buster" bombalarına ve B-2 tipi bombardıman uçaklarına ihtiyaç duyuyor. Bu kabiliyete sahip olmayan İsrail, ABD'den gelecek desteğe bağlı kalıyor. Bu durum, İsrail-ABD ilişkilerinin yanı sıra, bölgesel güç dengelerini de etkiliyor. ABD'nin vereceği karar, hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından kritik öneme sahip.
ABD'nin Çelişkili Politikası ve Olası Sonuçlar
ABD'de, Fordow'a yönelik bir saldırı konusunda görüşler ikiye bölünmüş durumda. Donald Trump yönetimi, İran'ın nükleer kapasitesini dünya barışına tehdit olarak görürken, bazı Kongre üyeleri ise doğrudan bir saldırının bölgesel bir savaşa yol açabileceği konusunda uyarıyor. ABD'nin "America First" politikası da bu kararda etkili bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bir saldırı durumunda, İran'ın misilleme saldırılarıyla karşılık vermesi ve bölgesel bir çatışmanın başlaması olasılığı yüksek. Bu çatışmanın İsrail, İran, Hizbullah ve muhtemelen diğer bölgesel aktörleri içerebilecek geniş kapsamlı olması bekleniyor. Petrol fiyatlarındaki artış gibi ekonomik sonuçlar da göz ardı edilemez. Uluslararası toplum ise gelişmeleri endişeyle izliyor ve azami itidal çağrısı yapıyor. Fordow'un bombalanması halinde, nükleer programın yavaşlaması bekleniyor; ancak İran'ın bu saldırıya nasıl karşılık vereceği belirsizliğini koruyor.